Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
---|---|---|---|---|---|
annoy | Verb | kızdırmak, sinirlendirmek | |||
annoyance | Noun | rahatsızlık, sıkıntı, baş belâsı, rahatsız etme, kızdırma | |||
annoying | Adjective | can sıkıcı, rahatsız edici, kızdırıcı, sinirlendirici, başağrıtıcı, sıkıntılı | irritating | ||
annoy, annoying, annoys, annoyed, annoyance | |||||
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 18 örnek cümle bulundu.) | |||||
1 - The manager was annoyed that the staff did not show respect and deference to him. 2 - The scheduled time was not adequate for the meeting but this was largely due to a succession of very annoying interruptions. 3 - Some toxins cause the annoying symptoms of common colds or flu-like infections, such as sniffles, sneezing, coughing, and diarrhea. Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |