amass

1 - High school students face the intense competitiveness of taking challenging courses, amassing impressive extracurriculars, studying and acing college placement tests, and deciding important and life-changing plans for their future.
Lise öğrencileri, zorlu dersleri almak, etkileyici ders dışı etkinlikler biriktirmek, üniversite yerleştirme sınavlarını çalışmak ve başarılı olmak, gelecekleri için önemli ve hayatlarını değiştirecek planlar yapmak gibi yoğun rekabetle karşı karşıya kalırlar.

2 - Over the last several decades scientists have amassed evidence to support the big bang theory of the origin of the physical universe.
Son birkaç on yılda bilim insanları, fiziksel evrenin kökeni konusundaki büyük patlama teorisini desteklemek için kanıt toplamışlardır.

3 - The entrepreneur amassed a significant amount of wealth through their innovative business ideas.
Girişimci, yenilikçi iş fikirleri sayesinde önemli miktarda servet biriktirdi.