| Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
|---|---|---|---|---|---|
| stun | Verb | sersemletmek, şaşırtmak | |||
| stunning | Adjective | serseme çeviren, hayret verici, çekici, çarpıcı, nefis, müthiş | |||
| stun, stunning | |||||
| Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 17 örnek cümle bulundu.) | |||||
|
1 - The most stunning recent museums, of which the one in Bilbao must be the finest, are art objects themselves. 2 - In some areas people use poisonous plants to stun fish so that it is easy to catch them. 3 - Despite China's stunning economic growth during the past few years, the economic boom has yet to reach rural areas, where most of the population live. Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |
|||||
