assimilate

1 - The children and grandchildren of those who stayed have become increasingly assimilated, marrying Indians without European ancestors and adopting local languages.
Kalıp: Orada kalanların çocukları ve torunları giderek yerli halkla evlenirken ve yerli dilleri benimseyerek, Avrupalı ​​ata sahibi olmayan Kızılderililerle evlenmiş, yerli dilleri benimsemişlerdir.

2 - No matter how good the food we eat is, if it is not well digested, absorbed into the blood and assimilated into the cells, we can, in time, develop symptoms and nutritional deficiency.
Yediğimiz yiyecek ne kadar iyi olursa olsun, eğer iyi sindirilmiyor, kan dolaşımına emilmiyor ve hücrelere işlenmiyorsa zamanla semptomlar ve beslenme eksiklikleri geliştirebiliriz.

3 - Rome expanded from a small Italian city-state to a world power not just by conquering other societies but also by assimilating them.
Roma, sadece diğer toplumları fethederek değil, aynı zamanda onları asimile ederek küçük bir İtalyan şehir devletinden bir dünya gücüne genişledi.